23 Mayıs 2015 Cumartesi

NUSRET NE ZAMAN?

insanoğlu yaratılışı gereği olarak acelecidir. Bu aceleciliğin gereği olarak yaptığı çalışmaların sonucunu hemen görmek ister. Bu nedenle Allah’m dinini hayatlarına hakim kılmanın mücadelesini verenler bir sonuç göremeyince umutsuzluğa kapılıp “yanlış mı yapıyoruz ki Allah’ın yardımı bize ulaşmıyor?” diye düşünebiliyorlar. Halbuki Allah (c.c.) Enbiya Suresi 37.. ayette şöyle buyurmaktadır:

“insan aceleci olarak yaratılmıştır. Size ayetlerimi göstereceğim, bunu benden acele istemeyin.”

Allah (c.c.)’in yardımı insanlara gelebilmesi için insanoğlunun bazı şartları yerine getirmesi gerekmektedir ki onların en önemlileri şunlardır: sahih iman, salih amel. Aceleciliği gereği olarak Allah’ın yardımını talep eden insanlar acaba bu konularda neler yapmışlardır. Bu konuda kendilerine bir bakıvermeleri gerekmez mi?

Allah (c.c) Bakara Suresi 214. ayette şöyle buyurmaktadır:

“Sizden önce gelenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Peygamber ve onunla beraber mü’minler: "Allah’ın yardımı ne zaman? " diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı; iyi bilin kİ

Allah’ın yardımı şüphesiz yakındır.” Bu ayeti hiç dikkate almayacak mıyız? Resulullah (s.a.v) ve onun ashabının başlarına gelenlerden hangileri bizim başımıza gelmiştir. Bunu iyi düşünelim bunun neticesinde sahih iman ve salih amel konusunda neler yaptığımıza da bakarsak Allah (c.c.)’in yardımının bize neden ulaşmadığı veya geçiktiğini daha iyi anlamış oluruz.

Bu gecikme tamamen bizlerden kaynaklanmaktadır. Nusreti talep ederken kendimize bir bakmamız ve imanımızın ne durumda olduğu ve salih amel konusunda neler yaptığımızı iyice bir düşündükten sonra bu konuda daha doğru kararlar verebilir, Allah (c.c.)’nin yardımı konusu bizim zihinlerimizde iyice canlanmış olur. Bizler Allah (c.c)’in dinine yardım edersek O’nun da bize yardım edeceği muhakkaktır. Çünkü Allah (c.c.) bunu vaad etmektedir ve vaatlerin geçerlisi yine O’nun vadidir. Bakara 214. ayete tekrar bakınız.

1 yorum:

  1. insanoğlu yaratılışı gereği olarak acelecidir. Bu aceleciliğin gereği olarak yaptığı çalışmaların sonucunu hemen görmek ister. Bu nedenle Allah’m dinini hayatlarına hakim kılmanın mücadelesini verenler bir sonuç göremeyince umutsuzluğa kapılıp “yanlış mı yapıyoruz ki Allah’ın yardımı bize ulaşmıyor?” diye düşünebiliyorlar. Halbuki Allah (c.c.) Enbiya Suresi 37.. ayette şöyle buyurmaktadır:

    “insan aceleci olarak yaratılmıştır. Size ayetlerimi göstereceğim, bunu benden acele istemeyin.”

    Allah (c.c.)’in yardımı insanlara gelebilmesi için insanoğlunun bazı şartları yerine getirmesi gerekmektedir ki onların en önemlileri şunlardır: sahih iman, salih amel. Aceleciliği gereği olarak Allah’ın yardımını talep eden insanlar acaba bu konularda neler yapmışlardır. Bu konuda kendilerine bir bakıvermeleri gerekmez mi?

    Allah (c.c) Bakara Suresi 214. ayette şöyle buyurmaktadır:

    “Sizden önce gelenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Peygamber ve onunla beraber mü’minler: "Allah’ın yardımı ne zaman? " diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı; iyi bilin kİ

    Allah’ın yardımı şüphesiz yakındır.” Bu ayeti hiç dikkate almayacak mıyız? Resulullah (s.a.v) ve onun ashabının başlarına gelenlerden hangileri bizim başımıza gelmiştir. Bunu iyi düşünelim bunun neticesinde sahih iman ve salih amel konusunda neler yaptığımıza da bakarsak Allah (c.c.)’in yardımının bize neden ulaşmadığı veya geçiktiğini daha iyi anlamış oluruz.

    Bu gecikme tamamen bizlerden kaynaklanmaktadır. Nusreti talep ederken kendimize bir bakmamız ve imanımızın ne durumda olduğu ve salih amel konusunda neler yaptığımızı iyice bir düşündükten sonra bu konuda daha doğru kararlar verebilir, Allah (c.c.)’nin yardımı konusu bizim zihinlerimizde iyice canlanmış olur. Bizler Allah (c.c)’in dinine yardım edersek O’nun da bize yardım edeceği muhakkaktır. Çünkü Allah (c.c.) bunu vaad etmektedir ve vaatlerin geçerlisi yine O’nun vadidir. Bakara 214. ayete tekrar bakınız.

    YanıtlaSil