19 Mart 2015 Perşembe

İSLÂM'LA HÜKMETMENİN YOLU; . KÜFÜRLE DEĞİL, İSLÂM’IN KENDİSİNE HAS RESUL ÜN METODUNDAN GEÇER.

İslâm'ın kendi siyasetini savunacağız derken, içimize yerleştirilen bozuk düzenin getirdiği şartlanmışlığı bir kenara atmak gerekir. Eğer bunu yapmıyorsak; bırakalım bu işi bilenler, İslâm'ı tanıyanlar, metod ilişkisini görebilenler yapsın. Biz de onlara köstek olmadan destek olmaya çalışalım.

İslâm Dini tamamlanmış ve vahiy de bitmiştir. Resulullah (S.A.V) bunu bize 1400 sene önce evvel söylerken, biz yeni yeni bidatlarla ortaya çıkıp metod çığırtkanlığı yapıyorsak, bu sadece lafta kalır.

İslâm evrensel bir Dindir. İlâhi Kelimetullah'ı bir dava edinip "Fitneden eser kalmayıp, Din yalnız Allah'ın oluncaya kadar cihad" sloganını prensip edinmişken, bugünkü sistemin bize gösterdiği çağdaşlı yolunda yürümek "Yurtta sulh, cihanda sulh" sloganından öteye geçmez. Bu sloganın doğurmuş olduğu sistem içerisinde Tevhid Davasını yüklenmek ne derece başarılı olur dersiniz? Toplumun kökenine işlemiş olan yanlış mefhumları silip atmadan, bu toplumu ne derecede etkileyebileceğinizi sanıyorsunuz? Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor :
"Bir toplum nefislerinde olanı değiştirmedikçe, Allah onların halini değiştirmez." (Ra'd : 11)

Müslümanların Tevhid inancıyla toptan Allah'ın ipine sarılması ve İslâm'a yaraşır biçimde bu davayı yüklenmesi hiç de zor olmasa gerek. Delil mi gerekiyor? Çok.. Kur'an ve Sünnet deryasına bakıldı mı? Resul (S.A.V) Vedâ hutbesinde bunları bildirmedi mi? "Sizlere iki şeyi bırakıyorum" derken, bize bunları birer delil olarak göstermedi mi? Eğer biz ümmet olarak bu ikisini bir kenara atıp da, küfür sisteminden çıkmış bozuk fikirlerin kurbanı oluyorsak İslâm'ın fikrî liderliğini savunmak şöyle dursun, birbirimizin liderliğine heves eder haldeyiz. İslâm tekdir, bu konuda fikir ve metod da tekdir

Söylenecek tek söz vardır ki o, bu davayı yüklenirken tek bir vücud halinde Allah'ın istediği biçimde, Peygamberin yolunda yürümektir.

Yaratılışımızın gayesine uygun olarak, fıtratımızı en bilen Allah'a karşı kulluğumuzu yaparak varalım. İslâm Resul (S.A.V)e geldi ve onunla güç buldu. Metodumuzu da ondan almak ve o doğrultuda devam ettirmek kaçınılmazdır. Gayeyi Raşid'i Hilâfet edinip yoldan sapmamak gerekir. Ve İlâhi Kelimetullah'ı yeryüzünün en ücra köşelerine taşımak gerekir.

(************** Arif HİKMET )

RECEB 1414 - 1993 ARALIK



1 yorum:

  1. "Bir toplum nefislerinde olanı değiştirmedikçe, Allah onların halini değiştirmez." (Ra'd : 11)

    Müslümanların Tevhid inancıyla toptan Allah'ın ipine sarılması ve İslâm'a yaraşır biçimde bu davayı yüklenmesi hiç de zor olmasa gerek. Delil mi gerekiyor? Çok.. Kur'an ve Sünnet deryasına bakıldı mı? Resul (S.A.V) Vedâ hutbesinde bunları bildirmedi mi? "Sizlere iki şeyi bırakıyorum" derken, bize bunları birer delil olarak göstermedi mi? Eğer biz ümmet olarak bu ikisini bir kenara atıp da, küfür sisteminden çıkmış bozuk fikirlerin kurbanı oluyorsak İslâm'ın fikrî liderliğini savunmak şöyle dursun, birbirimizin liderliğine heves eder haldeyiz. İslâm tekdir, bu konuda fikir ve metod da tekdir

    Söylenecek tek söz vardır ki o, bu davayı yüklenirken tek bir vücud halinde Allah'ın istediği biçimde, Peygamberin yolunda yürümektir.

    YanıtlaSil